Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti ve Bölge Eczacı Odaları Başkanları olarak, yasal düzenlemelere rağmen eczane stok zararlarımızın telafi edilmemiş olmasını bir kez daha bütün yönleriyle değerlend
38.DÖNEM 5.BAŞKANLAR DANIŞMA KURULU TOPLANTISI SONUÇ DEKLARASYONU
Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti ve Bölge Eczacı Odaları Başkanları olarak, yasal düzenlemelere rağmen eczane stok zararlarımızın telafi edilmemiş olmasını bir kez daha bütün yönleriyle değerlendirmek üzere 2 Ağustos 2012 tarihinde Ankara'da 38. Dönem 5. Başkanlar Danışma Kurulu'nda bir araya gelmiş bulunuyoruz.
Sağlıkta Dönüşüm Programı'na bağlı olarak 2004 yılında uygulamaya konulan İlaç Fiyat Kararnamesi sonrasında ilaç fiyatlarında yaşanan dalgalanmalar ve kamu kurum ıskontoları nedeniyle eczanelerimiz, ekonomik olarak büyük çapta erime yaşamaya başlamıştır. Süreç içerisinde ilaç fiyat düşüşlerinin ve kamu kurum ıskontolarındaki artışların süreklilik kazanması eczane stok zararlarını yakıcı ve yapısal bir soruna dönüştürmüştür. Eczacı camiası tarafından "Cuma düşüşleri" olarak adlandırılan ilaç fiyat indirimleri artık rutinleşmiş; her liste yayınlandığında fiyatı düşen ilaçların farkları eczanenin zarar hanesine eklenerek öz sermayesini tüketir hale gelmiştir. Kasım 2011'de Sağlık Uygulama Tebliği ve Beşeri İlaç Fiyat Kararnamesi'nde yapılan değişiklikler ile bir kez daha ilaç fiyatları düşmüş ve kamu kurum ıskontoları artmıştır. Aradan geçen süre içerisinde hukuksal düzenlemelere rağmen eczanelerimizi adeta bir yangın yerine çeviren stok zararlarımız karşılanmamıştır. Bu durum birinci basamak sağlık hizmet sunucusu olarak sağlık sisteminin kılcal damarlarını oluşturan eczanelerimizin ilaç ve eczacılık hizmetlerini sürdüremez hale gelmesine, kapılarına kilit asma noktasına sürüklenmelerine neden olmuştur. Eczacı, sağlık sistemi ve sosyal güvenlik finansmanının yeniden yapılandırılmasına dönük düzenlemeler çerçevesinde ilaç firmaları ile kamu arasında yaşanan sorunların kurbanı olmaktadır.
Gerek Sağlık Bakanlığı gerekse Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından eczacının stok zararının telafisi konusunda mevzuatta kimi düzenlemeler yapılmış olmakla birlikte, bu düzenlemelerin yaşama geçirilmesi noktasında ilgili Bakanlıklar sorumluluklarının gereğini yapmamışlardır. Kamu otoritesini temsilen 17 Kasım'da Türk Eczacıları Birliği'nin 38. Olağan Büyük Kongresi'nde konuşma yapan Sayın Çalışma Bakanı Faruk Çelik, stok zararlarının telafisi için yüzlerce eczacı önünde taahhütte bulunmuş olmasına rağmen verilen taahhütler o günden bu yana karşılık bulmamıştır.
Diğer yandan ilaç fiyatları ile ilgili düzenlemelerin aslî muhatabı konumunda bulunan ilaç firmaları da üzerlerine düşeni yerine getirmekten ısrarlı bir biçimde kaçınmaktadırlar. Son kamu kurum ıskontoları yürürlüğe girdiğinde yan yana gelerek bu indirimleri uygulamayacaklarını ilan eden ve ticarî teamüllere aykırı biçimde ıskontoları sıfırlayan ilaç firmaları, konu eczacıların stok zararlarını karşılamak olunca harekete geçmeye yanaşmamaktadır. Dağıtım kanalları ise üstü örtülü biçimde ilaç firmaları ile hareket etmekte, eczacıların kesmiş olduğu stok zararı faturalarını almamaktadır. Oysaki Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği'nde, Beşeri İlaçların Fiyatlandırılmasına Dair Kararda Değişiklik Yapılması Hakkında Karar'da ve son olarak 14 Nisan tarihli Beşeri İlaçların Fiyatlandırılması Hakkında Tebliğde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ'de "?eczane stoklarında meydana gelebilecek stok zararları, firmalar tarafından eczane depolarına, depolar tarafından da eczanelere ödenir." denilmektedir. Bu bağlamda mevzuatta açıkça yazmasına rağmen ilaç firmaları ödeme yükümlülüklerini yerine getirmeyerek hukuku çiğnemektedirler. Hukuk devleti olan bir ülkede hiç kimse ama hiç kimse, keyfi biçimde tutum takınarak hukukun gereklerini yerine getirmiyorum deme hakkına sahip değildir.
Bizler daha önce, 1 Aralık tarihinde gerçekleştirdiğimiz 38. Dönem 1. Başkanlar Danışma Kurulu Toplantısı sonucunda kamuoyu ile paylaştığımız Sonuç Deklarasyonu'nda "ilaç firmalarını; eczacıya, eczaneye ve meslek örgütümüze karşı tavır almak yerine, aklıselimi önceleyerek eczacının, temsilcisi olan Bölge Eczacı Odalarının ve TEB