Türkiye'nin kanayan yaralarından biri olan sağlık çalışanlarına yönelik şiddet gün geçtikçe çok daha vahim boyutlara ulaşmakta, kimi zaman ölümle sonuçlanmaktadır.
Türkiye'nin kanayan yaralarından biri olan sağlık çalışanlarına yönelik şiddet gün geçtikçe çok daha vahim boyutlara ulaşmakta, kimi zaman ölümle sonuçlanmaktadır.
Söz konusu şiddet olaylarına dün bir yenisi daha eklenmiş; Gaziantep'te Avukat Cengiz Gökçek Devlet Hastanesi'nde göğüs cerrahisi uzmanı olarak görev yapan Dr. Ersin Aslan 10 gün önce yaşamını yitiren bir hastasının 17 yaşındaki torunu tarafından kalbinden bıçaklanarak öldürülmüştür. Saldırganın, Dr. Engin Aslan'ın katıldığı bir ameliyatta dedesi öldüğü için, "intikam" amacıyla bu hunhar cinayeti işlediğini itiraf ettiği iddia edilmektedir.
Bu üzücü olay, toplumun sağlığını her şeyi üstünde tutarak Türkiye'nin her bir yanında gece-gündüz demeden, canla başla çalışan sağlık çalışanlarının hayatlarının ve sağlıklarının nasıl bir risk altında olduğunu göstermesi bakımından çarpıcıdır. Bu olay "münferit bir hadise" olarak değerlendirilemez. Sağlık çalışanları giderek kronikleşen bir şiddet sarmalının içerisinde görevlerini yerine getirmeye çalışmaktadır. Artık sağlık çalışanlarına yönelik şiddete set çekecek, bu kör şiddetin önüne geçecek nitelikte yapısal önlemlerin vakit kaybetmeden hayata geçirilmesi kaçınılmaz bir hale gelmiştir.
Türk Eczacıları Birliği olarak, Dr. Engin Aslan'ın ölümüyle sonuçlanan bu korkunç saldırıyı tüm sağlık çalışanlarına yapılmış sayarak nefretle kınıyor; bir daha böyle acı olaylarla karşılaşmamak için yetkilileri yarın çok geç olmadan her türlü tedbiri almak için harekete geçmeye çağırıyoruz.
TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ MERKEZ HEYETİ